BEN

Birinde Ego olduğu sürece herhangi bir şekilde başarıya ulaşabileceğini düşünmüyorum. Tanrı bile ona yardım edemez. Zihninizde kibir varsa…Ego.. Ve teslimiyet demek Tanrı’ya teslim ol demek değildir. Ego’nu teslim etmen demektir. Ancak o halde bu Tanrı’ya teslimiyettir. Böylece içindeki Tansı senin arkadaşın olur. Kendini sana belli eder…. Tek seferde. Ama ego ile devam edersen iki şey birbiriyle buluşamaz. Nehrin okyanusa karışıp birleştiği gibi sen de Tanrı ile birleşmelisin. Bu şekilde egonu İlahi olan da eritmeli ve onunla bir olmalısın. Teslimiyet buna denir.

“Ben” dua ediyorum, “Ben” Tanrı’ya gidiyorum, “ben” kiliseye gidiyorum…tüm bunlar sana yardım etmeyecek. Ve Tanrı’ya gittiğinde teslim ol…. Bu “ben”i kendinden söküp at. O zaman ne kadar yakın olduğunu görürsün. Dua ederken, otururken, meditasyon yaparken…”Ben” meditasyon yapıyorum, “ben” dua ediyorum deme. Bu “ben” i yok etmen lazım. Kafanın kesilmesi budur. O “ben”i bu satsang –toplantının olduğu yerin adı- mekanının dışında bırak ve içeri öyle gir. “Ben” olmadan.. “Ben” demek vücut beden demektir. “Ben” bedendir. “Ben” i bedenden başka bir şey ile tanımlayamam. Bu beden ilahi ışığı nasıl görebilir ki? Vücutla devem edip de ilahi dua, mutluluğu, lütufu aramak… böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildir. Dua ederken de bu “ben” i beraberinde bulundurma. Buraya gelirken “ben”i yanında getirme. Eğer anlattıklarımı anladıysan… Öncelikle şu anda bana söyle, bu “ben”i ortadan kaldırdığında, kim kime dua ediyor?

Sorunların kaynağı “ben” dir.

Izdırabın kaynağı bu “ben” dir.

Acı çekiyor – UM, ölüyor- UM

Sadece bu “ben” sorun çıkarıyor, öyleyse bu “ben”den kurtul.


Öyleyse Tanrıyı aramak yerine, ki Tanrı’yı bir yerde arayamazsın,

PAPAJİ